14 Kasım 2015 Cumartesi

Ölümüne Ölümcül Kimlikler ve Düşünceler

Her yaygın, katı ve sorgulanmasından korkulan düşünce dünyası sonunda toplum düzeyinde zihinsel bir karadelik oluşturur, ışık geçmez içinden... 

Hiçbir düşüncenin ılımlısı, radikali olmaz! olamaz! Düşüncelerin ancak değerlisi, değersizi olur!... kaynağı ne olursa olsun, ne varsayılsa varsayılsın üzerinde konuşulması, tartışılması engellenen her düşünce durgun su gibidir... ilk başta güvenli bir limanmış gibi gelir; her sorumuza bir cevapmış gibi gelir, oysaki sorularımız aklımızla sınırlıdır!... aklımızı ve vicdanımızı hiç tereddüt etmeden bırakırız orada... zamanla kirlenir, kullanılamaz hale gelir kaçınılmaz olarak durgun düşünceler, değersizleşir, ilkelleşir ilkeler!... ve sonunda anlamsızlaşır!... fark edilemez bu durum alışkanlıkları ile yaşayan zihinlerde... ölü düşüncelerin en sevdiği yerler akılsız ama zeki beyinlerdir, burada kokmaya başlar, sonra hızla her düzeyden aptallara bulaşır, nüfuz eder ölümcül bir virüs gibi bu düşünceler... gerçekte varolmadıkları bir hayata düşman olarak... anlamsızlığı yaşatmaya çalışarak!...


...ve bu anlamsızlığı yaşatmanın tek yolu kalır sonunda: anlamsız şiddet!, değersiz düşünceler en merkezinden çürür, radikalleşir, özünden bozulur, kendi dışında her tarafta hastalık görmesi gibi bir akıl hastalığıdır değersiz düşünceler... çünkü gerçek bir amaç yoktur; sadece nefret vardır, kendi gibi olmayandan nefret... amaç korkutmaktır, dehşete düşürmektir, gerçek neden ise hayata düşman olmaktır... anlayamadığımız, algılayamadığımız hayatlara düşman olmaktır... ve artık dünya küçüktür... aklımız kadar küçüktür... ama küçük aklımızın yıkımı büyüktür...

Gerçek suçlular, gerçek kötüler kendilerini koruma duvarlarının arkasına gizlerler, ne yaptıklarını, nelere sebep olduklarını algılayacak akılları yoktur! ve masumları, neden öldüklerini bilmeyenleri tek hedef olarak ortada bırakırlar...

Paris'te, Beyrut'ta, Ankara'da, Suriye'de, Irak’ta, Ortadoğu'nun ve Afrika'nın birçok yerinde hep öldürülmesi kolay olanlar öldürüldü, kendilerini koruma imkanı olmayanlar, neden diye sorduklarında anlamlı bir cevap bulamayanlar, masum olanlar... Bundan sonra da dünyanın birçok yerinde böyle olacak maalesef...

Dünya tarihinde yeni ve pek de kısa sürmeyecek bir dönemdeyiz. Başlangıcı 11 Eylül olarak yazılacak... yapısı ve uzlaşmaz çelişkileri ile en zayıf ülkelerde sürdürülmesi istenen bu savaş ne yapılırsa yapılsın kabına sığmıyor... dehşetin oyun alanı genişliyor... günü kurtaran politikalarla ve feda edilen masumlarla dünyanın bu durumla başa çıkması mümkün değil artık...

Dünya küçük, aklımız kadar küçük!...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder